Bu yazıyı daha önce hazırlamıştım ama ancak kendimi toparlayıp bilgisayar başına geçebildim.
Çünkü 32 hafta ve sonrası bana kabus gibi geldi…
Ödemli ayaklar, sanki kırılacak gibi ağrıyan ayak bileklerim, uykusuz geceler, reflü, sıcaaaak…
Özellikle 32 haftanın ilk günlerinde bir anda ısınan hava ve aynı döneme denk gelen iş yerindeki yoğun tempo yüzünde ayaklarım resmen iflas etti…
Ayaklarım şişince terliğe geçtim. Terliğe sığamayınca da daha büyük numara terlikler aldım. Aynı şey sevgili hamile pantolonlarım için de geçerli. Bacaklarım şiştikçe çok sıkıyorlar ve özellikle sıcakta hiç çekilmiyorlar… Onların da yerini tril tril yazlık elbiseler aldı. Aklınızda olsun LCW‘nin çok kötü bir hamile kolleksiyonu var ama şu sezon 2 elbisesi günlük için hayat kurtarır… Bir çok markanın çok şık hamile elbiseleri var ama 1 ay için 250-300 tl vermeyi istemediğim için LCW’deki iki elbiseyi aldım. Birisi 79, diğeri 69tl 🙂 İhtiyacı olan varsa değerlendirsin derim…
Bu sürede hastanede giymek için aldığım Sabo terliği de kullanmayı düşünüyorum. Dışarı çıktığımda giymeyi denedim ama önü kapalı olduğu için acil bir AVM’ye girip yeni terlikler almam gerekti. Çünkü bu sıcakta pişiriyor.
Bu arada ben yazlık alış veriş yaptım ve ertesi gün İstanbul’da hava buz kesti… İnanılmaz şanslıyım 🙁
Havaların soğumasının en büyük faydası ayaklarıma oldu. Ödem azaldı ve spor ayakkabıya sığmayı başardım.
Sanırım bu yazıyı hazırladığımda doğum iznine ayrılmama sayılı günler vardı. Arkadaşlarımın son günümde beni ufak bir sürprizle uğurladılar ve inanılmaz mutlu oldum.
Bir kaç gün dinlendikten sonra annem geldi ve hastane çantası hazırlıklarına başladım. Kısa süre sonra annem kızı alıp Ankara’ya döndü. Hem ben biraz dinleneyim hem de seçim dönemine girdiğimiz için. O arada bir sorun çıkmadı Allah’tan ve ben bir yandan hazırlanmaya devam edebildim.
Bebek hediyelikleri, kapı süsü ve bir çok detay annem ve kardeşimin elinden çıktı. Hepsinin detaylarını anlatacağım. Hastane için ikramlıkları da netleştirmeyi bekliyorum 🙂
Asya’dan sonra özellikle hamileliğe dair aklımda ne varsa silip atmışım… Aslında karşılaştırmak doğru da değil. Aynı şeyleri yaşamıyorum çünkü. Öncelikle bu kez çok daha yorgun ve yaşlıyım… Sorumluluklarım daha fazla. Dinlemeye neredeyse hiç vakit yok. O yüzden hamileliğin tüm zorluklarını hissediyorum maalesef 🙁