Derya’nın Spor Günlüğü

Hazır röportajlar sporla ilerliyorken bugün de o yolda devam edelim diyorum. Bu hafta konuğum Derya’nın Spor Günlüğü blog yazarı Derya Soygül.
Aslında anaokulu öğretmeni olan Derya’nın ilginç bir blog yazarlığı hikayesi var. Öğretmenlik yaptığı dönemde temel anatomi ve spor bilgileri dersi görüyor. Kilo vermek için başladığı bu yolda spor zamanla bir tutku haline geliyor ve blog sayfasında araştırmalarını ve deneyimlerini paylaşmaya başlıyor.

Sporun neredeyse her dalı ile ilgili bilgilerini motivasyon koçu tadında paylaşarak takipçilerine yardımcı oluyor ve sporun yanı sıra beslenme üzerine de yazılarını paylaşıyor.
Ben çok fazla detaya girmenden hemen Derya ile sohbete geçmek istiyorum.

Merhaba Derya;
Blog sayfanızı takip edenlerin gözünden kaçmayacak ölçüde araştırmacı bir yazar ve özenli bir sporcusun. Ben özetle anlatmaya çalıştım ama sen de biraz spor günlüğü sürecinden bahseder misiniz?
Güzel sözlerin için teşekkür ederim. Aslında kendi derdime çare ararken başladım. Yıllardır haşimoto tiroit hastasıyım. Aldığım kiloları vermek ve formumu koruyabilmek için spor yapmam gerekiyordu. Ancak kışı uzun süren bir yerde yaşadığım ve evde hep küçük çocuklarım olduğundan düzenli spor yapamıyordum. Evde ne yapabilirim diye araştırırken spora başladım ve motivayon olsun diye bir kadın forumuna katıldım. Zamanla burada kendimden çok başkalarına yardımcı olduğumu ve araştırmalarım sonucunda da Türkiye’ de evde spor yapan insanlar için yetersiz bilgi olduğunu görünce yazmaya başladım. Beni ilk destekleyenler de forumdaki arkadaşlarımdı. Hedefim özellikle kadınlara yönelik evde spor, sağlık, hamilelik ve doğum sürecinde spor tarzı yazılar yazmaktı. Sanırım bu hedefime ulaştım. Oldukça fazla araştırıyorum, bundan da keyif alıyorum. Tv izlemem, el işi filan bilmem laf aramızda mutfakla da pek alakam yok. Sağlık ve spor alanında yazılar okuyup, videolar izlemek ve bloglarıma yazmak da benim hobim. Yeri gelmişken şunu da belirteyim yakın çevrem ve ilk okuyucular benim fitness modeli gibi çıkıp videolar çekeceğimi düşündü ama benim amacım bu değil. Bir bilgiyi aktarmak için illa fitness modelliği yapmam gerektiğini düşünmüyorum. Zaman zaman okurların anlamadığı bir hareketi gösterdiğim oluyor ama hepsi bu kadar.  Bir de bloğuma eklediğim tüm videoları evde deneyip öyle karar veriyorum bunu da ekleyeyim.

Benim fark ettiğim kadarı ile spor dalları ve yöntemleri konusunda oldukça destek verdiğiniz takipçilerin var. Ayrıca spor programları da paylaşıyorsun. Blogu kurduğunuzda nasıl bir hedefin vardı? Şu anki ilgiden memnun musun?
Aslında olmayan bir şeyi paylaşmıyorum. Bu bilgilerin hepsi var ama spordan uzak birisinin binlerce video arasında kafasının karışması da çok mümkün. İlk başladığımda bana da aynısı olmuştu. Ben ortada olan bilgiyi kişinin ihtiyacına göre düzenleyip, kendileri için uygun çalışma düzeni kurmalarını sağlıyorum. Spor yapıyorum zaten deyip yanlış hareketleri yaparsak hedefimize ulaşmamız mümkün olmayabiliyor. Neden herkese ücretsiz yardım ediyorsun diye soruyorlar. Ben bu işin uzmanı değilim, paylaştıklarım hep kendi deneyim ve araştırmalarım. Bunun için de para almayı kendime yakıştırmıyorum. Bu sayede birçok insana faydam oldu ve bu durumdan da çok mutluyum. Bloğuma olan ilgi beni çok mutlu ediyor. Yeni çalışmalar için motive ediyor.

Herkes için birçok konuda destekçisin ama sen en çok hangi spor dalı ile ilgilisin.  Ya da hangisini daha çok seviyorsun?
Ben en çok açık havada hareket etmeyi seviyorum. Yürümekten hiç sıkılmam. Amatör bir yüzücü olmama rağmen yüzmeyi de çok severim. Bir de bloğumda oldukça fazla yer verdiğim bale, pilates ve yoga hareketlerinden esinlenen barre workout çalışmalarını seviyorum. Hatta bu çalışmalar sayesinde modern dansı ne kadar sevdiğimi anladım.

Peki genel olarak ilgi ne yönde. Kadınların sana en çok yönelttiği sorulardan yola çıkarak özellikle spor yapma imkanı fazla olmayanlar için önerilerin olabilir mi?
Genel olarak ne yazık ki hemen forma girip sporu bırakmayı düşünüyor hanımlar. Bu çok üzücü ve yanlış. Spor ya hayat boyu yapılır ya yapılmaz. Bıraktığınız zaman birkaç hafta sonra elde ettiğiniz sonucun boşa olduğunu ve eski halinize döndüğünüzü görürsünüz.

Önceki haftalarda bir yüzme antrenörü ile çocuk yüzmesi konusunda bir sohbet gerçekleştirdim. Yüzme sanırım spor dalları içerisinde çocuklara en çok fayda sağlayanlardan. Bu sohbetimizin üzerine sayfanızdaki Çocuklarla Spor bölümü ilgimi çekti. Okuyucular için yüzme haricinde özellikle önerebileceğin hangi spor dalları var?
Çocuklar için spor bölümüne daha fazla yer ayırmak istiyorum. Çocukların yapabileceği bir çok spor dalı olduğu gibi biz kendimiz de onlara basit, günlük hayatın içinde yapacakları hareket olanakları sağlayabiliriz. Yazının başında belirttiğin gibi anaokulu öğretmenliği okurken genel anatomi bilgisi ve çocukla spor konularını gördük çünkü Avusturya’ da anaokulu çağında bile hareket çok önemli. Bunun çok faydasını gördüm şu anki bölgesel inceleme çalışmalarımda.

Peki spor yapabilme imkanı olamayanlar için beslenme ve spor üzerine birkaç püf noktası alabilir miyim? (belki bu benim gibi tembellerin de işine yarar)
Beslenme uzmanı değilim ama mümkün miktarda karbonhidratı ölçülü tüketmek, şekerden uzak durmak ve akşam erken yemek inanılmaz farklar yaratabiliyor. Hem sağlıkta hem kiloda . Spor yapmadan formda kalmanın ise ne yazık ki formülü yok bu yıl sağlık sorunlarımdan dolayı birçok kez doktora gitmem gerekti. 46 yaşındayım ve menopoz sürecine girdim. Doktorların hepsinin bir ağızdan dediği şey spor yapın, spor yapın, spor yapın oldu. Ama seni rahatlatayım illa ki profesyonel bir atlet gibi çalışmak gerekmiyor sağlık için. Mümkün olduğunca yürümek, merdiven inip çıkmak, kısacası hareketl bir hayat da çok önemli. İyi haber insan hareketli olmaya alışıyor zamanla.

Son olarak son günlerde yaptığım tüm röportajlar arka arkaya yurtdışında yaşayan Türk bloggerlara denk geldi. Bu tesadüf beni çok mutlu ediyor. Birçoğunun da uzmanlığı spor yönünde… İstanbullusun ve tüm ailen İstanbul’da ama sen bildiğim kadarıyla Avusturya’da yaşıyorsun. Avusturya macerası nasıl başladı?
Klasik sorumu sana da sormadan bitirmek istemiyorum. Avusturya’da yaşam keyifli mi? Biraz bahseder misin?
Yurt dışında spor doğal hayatın bir parçası sayılıyor sanırım ondan. Ben de Avusturya’ da ilgi duydum. Avusturya’ ya geliş sebebim aşk . Yıllar sonra internet aracılığıyla burada yaşayan ilk aşkımla karşılaştım ve onunla evlenip buraya yerleştim. Anaokulu öğretmenliğini de burada okudum. Buradaki hayatımdan memnunum doğaya yakın yaşadığımız için çocuk yetiştirmek için çok güzel bir yer. Bir kadın olarak özgür hissediyorum kendimi nereye gittiğim, ne giydiğim kimse için önem taşımıyor.

Sohbetin için çok teşekkür derim. Görüşmek üzere…
Ben bu güzel söyleşi için teşekkür ederim. Bloğunda bana da yer vermen çok mutlu etti.

Derya Soygül’ün sosyal medya hesaplarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Facebook: Deryanınsporgunlugu Blog
Instagram: @deryaninsporgunlugublog
Twitter: @deryaylaspor
Youtube: Deryanin Sporgünlüğü
Tumblr: Derya’nın spor günlüğü

Blog: http://www.deryaninsporgunlugu.com/

Kaydet